KAPADOKYA  YERALTI ŞEHİRLERİ

 KAPADOKYA  YERALTI ŞEHİRLERİ

Kapadokya’nın belki de en çok göze çarpan, en çok ziyaret edinilen yerlerinden olan yeraltı şehirleri, tarih boyunca birçok medeniyet adına (Hitit, Frig, Asur, Bizans) düşmanlardan gizlenme, hayatta kalma ve soğuktan korunma amacıyla   kullanılmış olduğunu görmekteyiz. Kayaların yumuşak, kolayca oyulabilen kayaçlardan oluşması yeraltı şehirlerinin yapılmasında etkili olmuştur. Tam emin olmamakla birlikte yeraltı şehirlerinin ilk olarak Hititler tarafından oyulmaya başlandığı daha sonra diğer medeniyetler tarafından geliştirildiğini gözlemlemekteyiz.

200 kadar yeraltı şehri olduğu söylenmesine rağmen bugün bunlardan birkaç tanesine ulaşabilmekteyiz.

Yeraltı şehirlerinde kalıcı bir yaşam görmemekle birlikte daha çok geçici bir yaşam hâkim olduğunu görüyoruz.

DERİNKUYU YERALTI ŞEHRİ

Nevşehir’in Derinkuyu ilçesinde bulunan Derinkuyu Yeraltı Şehri, alanı en geniş olan yeraltı şehridir.

Yaklaşık 25 bin kişinin yeme-içme, savunma, ibadet ihtiyaçlarını karşılayabilen Derinkuyu Yeraltı Şehri 8 kattan oluşmaktadır. 8 katta ahır, kiler, yemekhane, kilise, şaraphane, misyonerler okulu, yatak odaları bulunmaktadır.

Yazları ve kışları sabit ısıya sahip olan yeraltı şehirlerinde ısı her zaman sahiptir. Dolayısıyla aşırı sıcaklık ve ya aşırı soğukluk gibi bir  durum söz konusu değildir.

Kaya ve yeraltı yerleşimlerinin oyulmasında metal aletler kullanılmıştır. Metal aletlerin Anadolu’da Milattan önce 3.binyıldan beri kullanıldığı bilindiğinden ötürü, yeraltı şehirlerinin bu tarihten önceye tarihlemek olası değildir.

Yeraltı şehirlerinin en eski katları olan giriş katları genellikle ahır olarak kullanmıştır. Bunun sebebi de atları içeriye daha kolay ve hızlı bir şekilde alabilmektir. Ahırlarda atların yemlerini yiyebileceği yemli ve su içebileceği oyuklar (yalak) ve atları bağlayabilmek için    delikler mevcuttur. Yüzlerce birimden oluşan yeraltı şehirlerinde 2 kişinin beraber yürüyemeyeceği kadar dar olmasının sebebi olası bir düşman girişinde düşmanın hareket kabiliyetini kısıtlayabilmek ve engellemektir. Tünellerin arasında kalan bazı bölümler yaşam alanları ve erzak depolamak için kullanılan alanlardır. Odaların çoğunda yatma platformları ve zeminde küplerin konulması için delikler vardır.

Aşağıya doğru inen koridor günlük kullanım alanlarıyla kilise, şapel, şaraphane gibi dini kısımları da birbirine bağlamaktadır.

İnsanlar hem günlük hayatta hem de dini inançlarının gereği şaraba çok önem vermişlerdir. Şaraphaneler genelde mutfaklara yakın yerlere kurulmuştur. Yeraltı şehirlerinde şaraphanelerde üzümleri ezmek için kullanılan üzüm ezme yeri bulunmaktaydı. Toplanan üzümler burada ezilir çoğunlukla ezme işlemi erkek tarafından yapılı, ezme işlemi sırasında çıkan üzüm suyu   ufak bir delik vasıtasıyla terakotalara doldurulur ve fermantasyon işlemi için bekletilirdi.

Yeraltı şehirlerinde kullanılan birimlere ilaveten aynı zamanda su ihtiyacını karşılamak için açılan su kuyuları, havalandırma ve aydınlatma sistemleri bulunmaktaydı.

Sürgü taşı dediğimiz ve yuvarlanma özelliğine sahip kapılar yeraltı şehirleri için çok önemli olan bir savunma mekanizmasıdır. Sürgü taşlarının ağırlığı 200 kg’dan 1000’kgya kadar çıkabildiği gibi dışarıdan itilmesi mümkün olmayan fakat içeriden itilebilen bir taştır. Bu taşların ortasında ufak bir delik bulunmaktadır. Bu delik kapıyı açıp kapatmaya, gelen düşmanı görmeye, gelen düşmana ok veya mızraklarla saldırmaya yaramaktadır.

Yeraltı yerleşimleri içerisinde hem haberleşme hem de havalandırma için açılmış, çoğu zaman tabanla bağlantılı bacalar ve kuyular bulunmaktadır.

Yeraltı şehirlerindeki bölümler havalandırma bacaları etrafındadır. Kare ve yuvarlak olan bu birimlerden su kuyusu olarak kullanılanlar, düşmanın suyu zehirleme ihtimalinden dolayı yeryüzü ile bağlantısızdır.

Yeraltı şehirlerinde uzun koridorları, odaları aydınlatmak amacıyla ufak nişler açılmış ve bunların üzerinde kandil ve mumlar konulmuştur. Kandillerde keten tohumundan elde edilen bezir yağı yakılarak hem ışık hem de ısı sağlanmıştır.

Yeraltı şehirlerinde tuvalete pek sık rastlanmadığından dolayı bu gereksinimin nasıl karşılandığı henüz tam olarak bilinmemektedir. Sadece Güzelyurt ve Tatlarin yeraltı şehirlerinde tuvalet bulunmuştur.

Derinkuyu gibi diğer içerisinde tuvalet bulunmayan yeraltı şehirlerinde yaşayanların bu ihtiyaçlarını küplerle sağlaması, normal zamanda da küpleri dışarıya çıkarttıkları belirtilmektedir.

 

 

 

WhatsApp Destek Hattı